“`html
Türk Radyoloji Derneği‘nden önemli bir uyarı: “Kalitesiz tetkikler, doğru tanı ve tedavi sürecini olumsuz etkiliyor.”
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol, “Uzman hekim talebinin karşılanamaması sebebiyle, radyoloji hizmetlerinin uzmanlık öğrencileri tarafından yürütülmesi, doğru tanı konulmasını zora sokabiliyor” dedi.
Prof. Dr. Nermin Tunçbilek, “Akciğer kanserinin erken tanısı, hastaların yüzde 77’sinin hayatını kurtarma potansiyeline sahiptir” şeklinde konuştu.
ANTALYA – Türk Radyoloji Derneği tarafından gerçekleştirilen 45. Ulusal Radyoloji Kongresi, Antalya’da yapıldı. Kongre sırasında açıklama yapan Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol, Türkiye’deki radyoloji uzmanı sayısının dünya ortalamasının oldukça altında olduğunu vurguladı. Çevikol, “Son zamanlarda pek çok şehir hastanesinde ve üniversite hastanesinde randevu süreleri kısalmış gibi görünse de, özellikle tetkik kalitesinin düşmesi ve çok sayıda hastanede uzmanların talebi karşılayamaması nedeniyle, bu hizmetlerin genelde uzmanlık öğrencileri tarafından sağlanmaya çalışılması, bazı durumlarda hastalara doğru tanı koyma sürecini zora sokmakta, gereksiz ileri incelemelerin önünü açmakta hatta gereksiz ameliyatlara yol açabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Türk Radyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nermin Tunçbilek ise, akciğer kanserinin erken tanısında ve tedavi yönetimindeki rolüne dikkat çekti. Tunçbilek, “Erken teşhis sayesinde akciğer kanseri vakalarının yüzde 77’sinin tedavi şansı artmaktadır. 55-74 yaş grubunda, 30 yıl boyunca her gün 1 paket sigara içen veya 15 yıl içinde bırakmış olan bireylerin her yıl düşük doz akciğer tomografisi ile taranması önerilmektedir” dedi.
Türk Radyoloji Derneği, kuruluşunun 100. yılını kutlayarak 12-16 Kasım 2024 tarihlerinde 45. Ulusal Radyoloji Kongresi düzenleyerek birçok radyoloji uzmanını bir araya getirdi. Kongrede, 142 tanesi sözlü sunum olmak üzere toplam 657 bilimsel bildiri yer aldı. Altı ana salonda gerçekleştirilen toplantılarda 192 konuşmacı ve 120 oturum başkanı görev aldı. Türkiye’den ve yurtdışından deneyimli bilim insanları, güncel gelişmeleri katılımcılarla paylaştı. Basın toplantısında ise Prof. Dr. Can Çevikol, radyolojideki son gelişmeleri aktarırken, 45. Ulusal Radyoloji Kongresi Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Berna Oğuz, kongrenin ana teması olan “Baştan Ayağa Ağrı” konusunu ele aldı. Prof. Dr. Nermin Tunçbilek, “Radyoloji ve kanser teşhisi arasındaki bağlantı” hakkında da bilgi verdi.
“Yapay zeka teknolojileri, tetkik süreçlerini hızlandırdı”
Derneklerinin 1924 yılında “Türk Röntgen Tıbbiyesi Cemiyeti” adıyla kurulduğunu ifade eden Prof. Dr. Can Çevikol, derneğin 100. yılını kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını aktardı. Çevikol, radyolojinin tarihine ve gelişimine değinerek, son yüzyılda ultrason, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans gibi görüntüleme yöntemlerinin tıpta kullanılmaya başladığını belirtti. Bu yöntemler, girişimsel radyoloji uygulamaları ile birlikte tedavi süreçlerini güçlendirmiştir.
Son yıllarda yapay zeka uygulamalarının radyoloji alanını önemli ölçüde etkilediği ifade eden Prof. Dr. Can Çevikol, “Radyolojik yöntemlerin hastalık taraması, tanı ve izlemindeki önemi gün geçtikçe artmaktadır. Uygulanan tetkiklerin doğru tekniklerle yapılması ve sonuçlarının doğru bir şekilde yorumlanması, uygun tedavi seçiminde kritik bir öneme sahiptir. Yapay zeka kullanımı sayesinde tetkiklerin önceliklendirilmesi, doğru tetkik uygulanması ve en uygun radyasyon dozunun kullanılması gibi önemli gelişmeler sağlanmıştır” dedi.
“Radyolojik incelemeler, erken ve doğru tanı fırsatları sunuyor”
Prof. Dr. Can Çevikol, Türkiye’de radyolojik incelemelere olan talebin giderek arttığını vurguladı. Hekimlerin hastalarına yeterince zaman ayıramaması ve radyolojik incelemeleri muayene yöntemi olarak kullanmalarının önemli sebepler arasında olduğunu belirten Çevikol, “Teknolojinin ilerlemesiyle elde edilen görüntüleme verileri, zor tanı konulan hastalıklara daha erken ve doğru bir şekilde teşhis koyma fırsatı sunmaktadır. Ayrıca, bazı durumlarda görüntüleme kılavuzluğunda minimal invaziv girişimsel yöntemlerin kullanılması sağlanabilmektedir. Girişimsel radyoloji, damar açma, stent yerleştirme gibi işlemleri mümkün kılmaktadır” diyerek ekledi.
“Gereksiz radyolojik incelemeler iş yükünü artırıyor”
Prof. Dr. Can Çevikol, radyoloji uzmanlarının sağlık hizmetleri içerisinde kilit bir rol oynadığını söyleyerek, “Gereksiz radyolojik tetkiklerin fazlaca yapılması, zaten yetersiz sayıdaki uzman üzerinden büyük bir iş yükü oluşturmaktadır. Radyografi kalitesinin düşmesine sebep olan bu durum, gereksiz incelemelere yol açmakta ve hastalar için risk teşkil etmektedir” dedi. Çevikol, Sağlık Bakanlığı’nın yapılan çalışmaları hızlandırarak, gereksiz incelemelerin önüne geçmek için çalışmalarını sürdürdüğünü de belirtti.
Vatandaşlarımızın dünya standartlarında radyolojik hizmet alabilmesi için iyi eğitimli uzmanların yanı sıra nitelikli görüntüleme süreçlerine ihtiyaç duyduğunu aktaran Prof. Dr. Çevikol, şunları söyledi: “Derneğimiz, tetkik uygunluk kriterleri ve standartlarına yönelik aktif çalışmalar yürütmekte, sempozyumlar ve eğitim faaliyetleri ile uzman yetiştirmeye katkıda bulunmaktadır. Radyolojinin toplum sağlığı üzerindeki öneminin bilinmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“Radyoloji, sağlık hizmetlerinde vazgeçilmez bir yere sahiptir”
45. Ulusal Radyoloji Kongresi Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Berna Oğuz, derneğin 100. yılını kutlamanın verdiği heyecanı paylaştı ve kongredeki bilimsel oturumların yanı sıra mesleki sorunların ele alındığını da belirtti. Bu yılki kongrenin ana konusunun “Baştan Ayağa Ağrı” olduğunu ifade eden Oğuz, “Ağrı, hayat kalitesinin ciddi biçimde etkileyen en yaygın sağlık sorunlarındandır. Ağrının kaynağını belirleyerek doğru tedavi yöntemine yön vermek, biz radyologların sorumluluğudur” şeklinde konuştu.
“`
